Fırsat buldukça üzerinde okuduğum, notlar aldığım ve düşündüğüm bir konu olan “lidersiz topluluklar” konusunda IK zirvesinde bir sunum yapma fırsatı buldum. Bir sunum yapmak, insanın üzerine çokça düşündüğü konuyu ifade edecek kadar netleştirmesine yardımcı oluyor. Konuşma metni hariç olarak yaptığım sunumun temelini paylaşmak istiyorum. Continue reading “Lidersizlik – Sunum”
Lider(siz)lik – Davet!
Mesleğim gereği çok sayıda yönetici ile yakın çalışıyorum; kimi zaman sorun çözme üstüne konuşuyor, kimi zaman plan yapıyor, kimi zaman durum değerlendiriyor kimi zaman da geleceği konuşuyoruz.
Bu görüşmelerde dikkatimi çeken bir ortak payda var: Bir topluluk içinde herkes belli ölçüde liderlik sıfatı taşıyor: Bir ekibe, bir fikre, bir harekete ya da sadece kendine liderlik ediyor. Ama bu o kadar kişisel bir konu ki hiç birinin liderlik tanımı diğerine uymuyor: Kimi vizyoner, kimi paylaşımcı, kimi hızlı ve kararlı kimi ise sakin ve planlı. Kimi Steve Jobs’ı örnek alıyor, kimi Nelson Mandela’yı kimi ise Mark Zuckerberg’i.
Hayatta her şeyin göreceli olduğuna inananlardanım, ama liderlik konusundaki görecelilik çok ileri seviyede: Bu işin hemen hiç bir ortak doğrusu yok. Ölçek ve içerik herkeste çok farklı. Durum böyle olunca da sormadan edemiyorum: Liderliğin içeriği ve tanımı konusunda bu kadar farklı görüş varken aradığım ortak çözüm güçlü liderlerin hakim olduğu topluluklarda değil de belli bir lideri olmayan, tabir yerindeyse “lidersiz” yapılarda olabilir mi? Continue reading “Lider(siz)lik – Davet!”